Tiroglubulin, Kalsitonin ve Guatr
Guatr hastalarında bazen kalsitonin ve tiroglobulin ölçümleri yapılır.
KALSİTONİN NEDİR?
Kalsitonin tiroid bezinde bulunan C hücrelerinden salgılanan bir hormondur. Kalsitonin kemikler üzerinde etkilidir. Ancak tiroid-guatr hastalarında Kalsitonin ölçümü medüller tip tiroid kanserinin teşhisi ve izlenmesinde ve bazı Noduler guatr hastalarında faydalıdır. Kalsitonin düzeyi yüksek olan nodüler guatrlı hastalarda medüller kanser şüphesi artar ve başka testler yapılır. Ameliyat olan medüller kanserli hastalarda kalsitonin düzeyinin yüksek olması kanserin vücutta bulunduğunu ve devam ettiğini gösterir.
Kalsitonin medüller kanser dışında üremi (kanda üre yüksekliği) , hiperkalsemi, (kanda kalsiyum yüksekliği) pernisiyöz anemi (B12 vitamini eksikliği) , Hashimoto tiroiditi ve gebelikde de yükselir. Bazı kanserlerde örneğin akciğer kanseri (% 45), pankreas, meme (% 38) ve kolon kanserinde (% 24) serum kalsitonin düzeylerinin yükseldiğini akılda bulundurmak gerekir.
Medüller kanser, tiroid kanserlerinin % 6-8’ ini yapar. Medüller kanserin % 75’i ailesel değildir, ancak %25’i ailesel veya kalıtımsal özellik gösterir. Bu nedenle medüller kanserli hastaların aileleri ve çocukları bu kanser yönünden taranır. Medüller kanser tiroid bezindeki kalsitonin hormonu salgılayan C hücrelerinin kanseri olduğu için bu hastaların kanlarında kalsitonin hormonu yükselir. Ameliyat sonrası kalsitonin düşer. Buna karşılık ameliyat sonrası kalsitonin artmaya devam ederse medüller kanser nüks etmiş demektir. Nodüler guatrlı bir hastada kanda aşırı kalsitonin hormonu varsa medüller kanserden şüphelenilir. Tanı için nodüle biyopsi yapılır. Operasyon öncesi medüller kanser tanısı konursa birlikte olabilecek olan paratiroid hastalığı ve feokromasitoma denen böbreküstü bezi hastalığı için ameliyat öncesi kan kalsiyumu, paratiroid hormonu, kan kateşolaminleri ve idrarda metanefrin tetkikleri ölçülür. Ayrıca ultrason , tomografi veya MRI ile boyun, karın ve göğüs taranır.
Medüller kanserli hastaların % 30’unda yüzde kızarma, ishal ve yorgunluk olabilir.
Medüller kanserde diğer tiroid kanserlerinde olduğu gibi ameliyatla tiroid bezinin hepsi alınır. Lenf bezlerinde kanser yayılımı varsa hepsi ameliyatla çıkarılır. Ameliyattan sonraki 8-12nci haftada kalsitonin ölçülür. Kalsitonin yüksek ise kanser yine var demektir. Kanserin yerini bulmak için ultrason, tomografi, MR, sestamibi sintigrafisi, MIBG sintigrafisi, DMSA sintigrafisi ve oktreotid sintigrafisi gibi tetkikler yapılarak kanserin yeri bulunmaya çalışılır.
Ameliyat olan medüller kanserli hastalarda kalsitonin ölçümü hastanın takibinde nüksün ve tümör odağının saptanmasında faydalıdır. Eğer kalsitonin ameliyat sonrası 10 pg/ml’den küçük ise hastalık yok olmuş kabul edilir. Ancak iyi bir ameliyat sonrası bile kalsitoninin normale inmeme oranı % 40-60 arasında değişmektedir. Kalsitonin salgılayan kanser odağını saptamak çoğu hastada da mümkün olmamaktadır. Özellikle kalsitonin düzeyinin 50 pg/ml’nin altında olduğu hastalarda kanser odağını saptamak zordur.
Ameliyat sonrası kalan tiroid dokusu için radyoaktif iyot tedavisi yapılır. Devam eden veya nüks eden medüller kanserde en iyi tedavi cerrahidir. Çıkarılabildiği kadar ameliyatla tümör çıkarılır. Çünkü diğer tedavilerin etkisi azdır ve radyoaktif iyot tedavisi faydalı olmaz.
İlerleyen ve ameliyatla çıkarılamayan tümörlerde radyoterapi (ışın tedavisi) ve kemoterapi uygulanabilir.
TİROGLOBULİN NEDİR?
Tiroglobulin tiroid bezinden salgılanan bir proteindir.
Tiroglobulin 660 kD’ luk bir protein olup tiroit hucrelerince yapılır ve bu proteinin içerisinde T3 ve T4 hormonları üretimi oluşur. Tiroid bezi içindeki Follikül denen yapıların içinde bulunur ve yapısı şahıstan şahısa farklılık gösterebilir. Tiroglobulinin yapısında bazı aminoasitlere (epitop) karşı gelişen antikorlar Gözlerde büyüme yapan Graves hastalığına neden olabilir. TSH hormonu etkisiyle tiroglobulin sentezi- yapımı artar.
Tiroglobulin (TG) tiroid hormonlarının çncüsü olan büyük bir proteindir. TG dolaşıma sadece tiroid follikül hücrelerinden salgılanır. Başka bir doku TG üretemez. O nedenle tiroid kanserlerinin izlenmesinde kullanılan en hassas tümör belirteçidir. Tüm ötiroid (tiroid hormonları normal düzeyde) kişilerin dolaşımında mutlaka saptanabilir konsantrasyonda TG olmalıdır. Normal ötiroid kişilerde TG konsantrasyonu ortalama 13.5 ng/ml’dir. Bir gram normal tiroid dokusu TSH düzeylerinin normal olduğu koşulda (0.25-2.5 IU/L) TG düzeyini yaklaşık 1-2 ng/ml artırır. TSH baskılandığında (< 0.1 IU/L) serum TG düzeyi yaklaşık % 50 oranında azalır. Dolaşımda anti-Tiroglobulin antikorlarının mevcudiyetinde TG ölçümü yanlış sonuç verir. Bu nedenle TG ve anti-TG antikor ölçümleri aynı serumdan ölçülmelidir.
Serum TG düzeyleri 3 önemli faktörden etkilenir. Bu faktörler şunlardır:
1) Normal veya kanserli diferansiye tiroit dokusunun kitlesi. Volüm veya kitle arttıkça TG düzeyi artar
2)Tiroid dokusun herhangi bir hasarı veya enflamasyonundan etkilenir. Tiroid iğne biyopsisi, tiroid cerrahisi, radyoaktif iyot tedavisi veya tiroiditler TG düzeyini artırır.
3) En önemlisi TSH reseptörlerinin stimülasyon derecesi (endojen veya rekombinant TSH ile) ile TG düzeyi arasında ilişki vardır. TSH stimülasyonu arttıkça TG düzeyi artar. Örneğin gebelikteki yüksek hCG veya Graves hastalığında tiroid stimüle edici immünglobulinlerin stimülasyonu ile TG düzeyi artar. Tiroglobulin düzeyindeki yükselişler tiroid volümünün artması, aşırı tiroit stimülasyonu veya fiziksel tiroid hasarı ile oluşur. İyot yetmezliği, TSHoma, endemik guatr, TBG yetmezliği, Graves, ince iğne aspirasyon biyopsisi sonrası, tiroid cerrahisi sonrası ve tiroiditlerde serum TG düzeyleri artar. LT4 tedavisi, tiroid bezi yokluğu ve TG sentez bozukluklarında ise serum TG düzeyleri düşer. TG düzeyleri kişinin iyot durumunu en iyi gösteren bir parametredir.
Tiroid Kanseri Olmayan Olgularda: Tiroglobulin ölçmek tirotoksikozis factitia (aşırı T4 alınmasına bağlı tirotoksikoz) ayırıcı tanısında faydalıdır. Factitia’da plazma TG düzeyleri düşüktür. Graves veya diğer hipertiroidilerde ise TG düzeyleri yüksektir. Ayrıca konjenital hipotiroidi etiyolojisini ortaya koymada yararlı olur.
TG düzeyleri ayrıca tiroit volümü arttıkça buna paralel artış gösterdiğinden guatrlı hastalarda volüme bağlı yükselişler gösterir. Hipertiroid hastaların çoğunda (otoimmün veya tiroidit) TG düzeyi yüksektir.
TG düzeyi ayrıca konjenital hipotiroidi etiyolojisini ortaya koymada ve iyot yetmezliği için yapılan epidemiyolojik popülasyon çalışmalarında faydalıdır. İyot durumunu çok iyi yansıtır. İyot yetmezliği varsa TG düzeyleri düşer. Konjenital tiroid agenezi varsa TG düzeyleri düşük veya yoktur.
TG düzeylerinin artması tiroid disfonksiyonunun nonspesifik bir belirteçidir. O nedenle Prof. Dr. Spencer ‘’Tiroglobulin düzeyleri tiroid bezinin sedimentasyon oranıdır ‘’ şeklinde bir tanım getirmiştir. TG düzeyleri tiroid disfonksiyonu hakkında çok iyi bilgi vermektedir.
Tiroid Kanseri Olan Olgularda: Postoperatif dönemde TG ölçmek cerrahinin tam başarılı olup olmadığı konusunda bilgi verir.
1 gram normal tiroid dokusu TSH normal iken 1-2 ng/ml TG üretir.
Kanser takibinde (papiller ve folliküler) iyi bilgi verir. Yüksek TG düzeyleri diferansiye tiroid kanserlerin (papiller ve folliküler kanser) nüks ettiğini gösterir.
Tiroglobulin ölçümü ise ameliyat olmuş ve tiroid bezi tamamen alınmış tiroid kanserli hastaların izlenmesinde kullanılır. Diğer hastalıkların teşhisinde pek kullanılmaz. Tiroglobulin düzeyinin gittikçe artması tiroid kanserinin nüks ettiğini gösterir.